top of page
  • Okul Ücretleri Nasıl? Ücrete Dahil Olan Hizmetler Nelerdir?
    Okulumuzda eğitim ücretleri ile ilgili politika, her yıl Ocak ayında belirleniyor. Eğitim ücretlerimiz dışında ailelerimizden ek olarak hiçbir ücret talep edilmiyor. Eğitim ücretlerimize, kırtasiye gelişim seti, binicilik, tiyatro, fotoğraf çekimi, tüm branş dersleri, sabah kahvaltısı, öğle yemeği, ikindi kahvaltısı, tüm ara öğünler dahil son olarak bazen ailelerimizin indirim talepleri oluyor. Fakat bizim için çocuklarımız eşit. Bu nedenle ailelerimiz arasında da eşit bir fiyat politikasıyla ilerliyoruz.
  • Okulunuzda Her Alanda Kamera Sistemi Var mı? Çocuğuma Her An Ulaşabilir Miyim?
    Okullarımızda Milli Eğitim Bakanlığı Yönetmeliğinde belirtilen, "Ortak alanlar dışında hiçbir yerde kamera bulunamaz" hükmünü uyguluyoruz. Kurumumuzda sadece ortak alanlarda kamera sistemi ve dış cephede kamera sistemi bulunurken, sınıflarda, öğretmenlerimize ve çocuklarımıza özel olarak yarattığımız alanlarda kamera bulunuyor. Çocuklarımıza istediğiniz an ulaşabilmek ya da sınıf ortamında görmekle ilgili kaygılarınız olabilir. Bu konuda bir merakınız da olabilir. Biz bunu gidermek için bize haber vermenize gerek olmaksızın sizi her zaman okulumuza bekliyoruz ve davet ediyoruz. Ancak bunu yaparken amacımız, sadece kendi çocuğumuzu sevindirmek değil, diğer çocuklarımızın da ruhunda güzel izler bırakmak olduğu için geliş nedeninizi de bir sonuca bağlamanızı istiyoruz. Örneğin; çocuğunuzla birlikte sınıfta bir kitap okuma etkinliği gerçekleştirerek, o sınıfta yer alabilirsiniz. Ancak okulumuza gelemiyor fakat çocuğumuzla ilgili bilgi edinmek istiyor olabilirsiniz. Bununla ilgili de çocuklarımıza karşı en ufak bir ihmal oluşmasını istemediğimiz için öğretmenlerimiz kurum içerisinde cep telefonu kullanmıyorlar. Fakat burada olan numaramızdan ya da okul yöneticilerine ulaşarak, her zaman çocuğumuzla ilgili bilgi alabilirsiniz. Son olarak unutmadan söyleyeyim, ailesi gelmediği için çocuklarımızın üzülmesine mahal vermek istemiyoruz. Bu nedenle okulumuzda eğitim programlarımız içerisinde, "haftanın asistanı" projesini uyguluyoruz ve her çocuğumuzun ebeveynini, yılda minumum bir kez sıra gelecek şekilde bir aktiviteye davet ediyoruz.
  • Okulda Hijyen Kuralları Nasıl Sağlanıyor?
    Okulumuzda insan sağlığına zararsız olan, "biyosidal" ürünlerle hijyenimizi sağlıyoruz. Okul genelinde tüm alanlarda sirke ve arap sabunu ile temizlik iş planımızı uyguluyoruz. Ayda bir kez rutin ilaçlama yapıyoruz. Daha fazla önlem gerektiren durumlarda ise bu periyotları sıklaştırıyoruz. Bunu yaparken doğanın temizliğine de önem veriyoruz. Poşet galoş yerine bez galoş kullanıyoruz. Tüm bu uygulamalarımızla birlikte; Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığının ortak yürüttüğü Beyaz Bayrak projesi teftişleri sonucunda beyaz bayrak aldık. DAHA AZ GÖSTER
  • Beslenme ve Uyku Problemlerine Yaklaşımınız Nasıl?
    Çocuklarımızın kendilerine ait alan oluşturma ve seçim haklarına her zaman saygı duyuyoruz. Örneğin bazen yemek konusunda çorbasını içmek istemeyen bir çocuğunuz oluyor, ancak "sağlıklı olduğu için yemelisin" ya da "bir kaşık tadına bakalım." "Haydi şimdi ikinci kaşığın tadına bakalım" gibi telkinlerde bulunuyoruz. Ancak tüm bu telkinlere rağmen çocuğumuz yemeği reddettiyse, o zaman ailemize mutlaka dönüt veriyoruz. Örneğin; protein konusunda eksik bir alım yaptığını düşünüyorsak, ailenin akşam evde bu konuda takviyede bulunmasını istiyoruz. Benzer bir durum uyku konusunda devreye girebilir. Bazen çocuklarımıza ninni söylüyoruz, masal okuyoruz ama uykuya geçişte zorlanıyorlar. Bu konuda uymak istemediklerinde, okul genelinde aynı yaş grubundaki çocuklarımızı bir araya getirerek; bir öğretmenimiz onlarla birlikte bir aktivite düzenliyor ve çocuklarımız, "uyumak zorundayım" gibi bir hisse kapılmıyorlar. dolayısıyla kaygı düzeyleri düşüyor.
  • Ailelere Geri Bildirim Nasıl Yapılıyor?
    Her zaman yüz yüze ya da telefonla olan iletişimi sağlıklı buluyoruz. Çocuklarımızla ilgili bilgi verirken bir iletişim defteri ya da yazılım uygulaması kullanmıyoruz. Çünkü bu şekilde rutine binen işler bir süre sonra özensizliğe neden oluyor? Bu yöntemi tercih etmemizin bir diğer nedeni telefonla ya da yüz yüze iletişim kurduğumuzda, ses tonumuz, mimiklerimiz ve beden dilimizle aslında iletişimi tam olarak bir zemine oturtabiliyoruz. Aynı zamanda ailelerimizden gelen farklı sorulara da anında cevap verme imkanı buluyoruz. Çocuklarımızın yanında konuştuğumuz her şey aslında bir pekiştireç rolü üstleniyor. Olumsuz durumların, çocuklarımızın yanında konuşulması, olumsuz bir durumun da pekişmesine neden olabilir. Bu nedenle ailelerimize olumsuzluklar ile ilgili mutlaka telefonda ya da ulaşamadıysak ses kaydı göndererek bir bildirim sağlıyoruz. Ancak olumlu durumları, her zaman çocuğumuzun yanında konuşuyoruz ki bu durum pekişsin ve devam etsin. 2 ve 3 yaş gruplarımızda, mutlaka rutin ses kaydı uygulamasına devam ederken 4 - 6 yaş gruplarımız da aslında okulda yaşanan süreçle ilgili dönütün bilgisini, çocuklarımızın vermesini istiyoruz. Bu nedenle, ailelerimize bazı tavsiyelerimiz oluyor. Çünkü bazı çocuklarımız anlatmak istemiyorlar, kendilerini ifade etmek istemiyorlar. Böyle kapalı bir kutu haline gelebiliyorlar ve ailelerimiz de bu konuda endişe duyabiliyor. Bunun için evde, mutlaka rolleri değiştirerek evcilik oynamalarını öneriyoruz. Çünkü çocuklarımız okulda yaşadıklarını, arkadaşlarıyla, öğretmenleriyle tüm süreçleri, evdeki evcilik oyununda aslında direkt aktarıyorlar. Anne, babanın öğretmen olması ya da çocuğun öğretmen rolüne bürünmesi, orada tam olarak okulda kullanılan cümleler, arkadaş iletişimi gibi her şey aslında devreye giriyor. DAHA AZ GÖSTER
  • Tuvalet Eğitimini Tamamlamamış Olan Çocukların Bez Değişimini Kim Yapıyor?
    Okulumuzda 2 yaştan itibaren bir hizmet sunduğumuz için, çocuklarımız bezli olarak okula başlayabiliyorlar, çocuklarımızın bezlerini gruplarındaki iki öğretmenden biri değiştiriyor. Eğer ki çocuğunuz tuvalet eğitimi için kritik olan döneme ulaştıysa ve belli bazı tanımladığımız şeylerin dönütünü eğer çocuğunuzdan alıyorsak, aileye bir eğitim vererek tuvalet eğitimine başlıyoruz. Bu noktada da çocuklarımız artık bezi bırakıp tuvalete gitmeye başladıklarında, yine gruptaki öğretmenlerimizden birisi ilgileniyor lavabolarda.
  • İsminizin Bir Çıkış Noktası veya Anlamı Var mı? Neden Zürafa?
    Dünyadaki bütün çocuklar bizim için çok önemli. Biz, Çok Önemli Çocuklar ailesi olarak ismimiz her zikredildiğinde, insanların bilinçaltında; "Evet, çocuklar gerçekten çok önemli" algısını yaratmak ve bu farkındalığın büyüyerek devam etmesini istedik. Kurum içi iletişim dili olarak; Marshall Rosenberg'in "Şiddetsiz İletişim Dili" olarak benimsediği "Zürafa Dilini" kullanıyoruz. Kurum içerisinde, hem personel aramızdaki iletişimde hem çocuklarla olan iletişimimizde Zürafa Dilini benimsememiz aslında, hepimizin duygularına önem vermemiz ve kalpten bir konuşma dili geliştirmemiz ile ilgili. Örneğin; sınıfta oyuncakların toplanması gerektiğinde, bunu yapmak istemeyen bir çocuğumuz var. Bu konuda, onun aslında duygularını anlamaya yönelik yine harekete geçiyoruz. Çünkü Zürafa Dili aslında, bu şekilde kullanılan bir dil. "Evet, oyuncakları toplamak istemediğin için öfkelisin ama ben senin yanındayım ve yardıma ihtiyaç olursa sana yardım edebilirim" şeklinde konuşuyoruz. Birbirinden farklı mizaçta ve farklı ruhta olan çocuklarımız; "oyuncakları topla, yemeğini ye" dediğimizde harekete geçmiyorlar ama "yemeğini yiyenleri görebilir miyim? Oyuncakları toplayanları görebilir miyim?" dediğimizde aslında hepsinde bir kıpırdanma ve hareket görüyoruz ve böylece hem onların duyguları zedelenmiyor ve bastırılmış duygusu hissetmiyorlar hem de biz amacımıza çok sağlıklı bir şekilde ulaşıyoruz. Zürafa Dili kalpten gelen bir dil. Biz kurum içerisinde Zürafa Dili kullanıyoruz. Aslında Türkçe kullanmıyoruz diyebilirim. Çünkü Zürafa Dili gerçekten çok sağlıklı bir iletişim dili. Bunu benimsiyor olmak çok güzel. Zürafa, karada yaşayan hayvanlar içerisinde en büyük kalbe sahip olan ve kalp ağırlığı yaklaşık 40 kilo olan bir hayvan. Bu nedenle logomuzda zürafa kullanmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.
  • Hasta Olan Çocukları Okulunuza Kabul Ediyor musunuz?
    Okulumuzda, hasta çocuklarımızın hastalığı bulaştırma riski olduğu için ortamdan izole etmek zorundayız. Bu nedenle ailelerimiz, genel bir hassasiyet gösteriyorlar ve hasta çocuklarımızı evde dinlendiriyorlar. Çünkü çocuklarımız için de sağlıklı olan zaten bu. Çünkü okula halsiz bir şekilde gelen bir çocuğumuz, okulda verimli etkinlikler zaten gerçekleştiremiyor ama evde dinlenmesi, çorbasını içip istirahat etmesi kesinlikle çocuklarımız için daha sağlıklı. Şimdi okulumuzda ani bir şekilde hastalık eğer nüks ettiyse, isal olabilir, kusma olabilir ya da ateş olabilir. Bu durumda hemen aileye anlık haber verip sonrasında çocuğumuzu sınıfındaki diğer arkadaşlarından izole ederek, idarede uygun bir yerde dinlendiriyoruz. Bu sürede de ailemizin gelmesi için zaman tanıyoruz onlara. Ancak ani bir durum varsa bu bir çarpma olabilir, bir kanama olabilir, düşme ya da daha ciddi bir şey olabilir. Bu konuda ailemize yine haber verip en yakın sağlık kuruluşuna gidiyoruz ve ailemiz orada bekliyoruz. Ani müdahale gereken durumlarda, tüm personel sene başında ilk yardım eğitimi aldığı için mutlaka olaya müdahale ediyoruz ve yine aileye bilgi verip en yakın sağlık kuruluşunda buluşmak üzere yola çıkıyoruz.
  • Okulunuzda Uygulanan Sistem ve Eğitim Etkinliklerinin İçeriği Nasıl?
    Okulumuzda proje tabanlı eğitim sistemi ve Waldorf Eğitim Sistemi uyguluyoruz. Proje tabanlı eğitim sistemi kapsamında, her ay bir projeye yer veriyoruz. Örneğin; su projesini ele aldığımızda, suda yaşayan hayvanlar, suyun katmanları ya da su içerisinde yer alan mineraller gibi birçok detayı çocuklarımız merak edebiliyorlar. Biz öncelikle öğretmenlerimizle bir çalıştay yaparak bu konuda kabaca bir zihin haritası oluşturuyoruz. Sonra çocuklarımızla birlikte süreç içerisinde bu zihin haritasını detaylandırıyoruz. Projelerimizde bizim çok önem verdiğimiz bir konu, ilk resim ve son resimler. Proje girişlerimizi, çocuklarımızın merakını hat safhada tutacak şekilde düzenliyoruz. Ardından bir resim çizmelerini istiyoruz ve proje ele alınmadan çok detaysız bir şekilde resimler çıkıyor ortaya çünkü henüz hiçbir fikri yok. Örneğin, geçenlerde böcek projesiydi, o ay boyunca işleyeceğimiz konu ve çocuklarımız böyle bir yuvarlak, işte böyle bir ayağı var, bir böcek çizmiş, çok detaysız resimler. Aradan bir ay geçti ve böcek projesi işlendi, bu sırada bol bol doğada haşır neşir olundu. Hatta kış uykusuna yatan böcekler konuşuldu. Ardından çocuklarımızla proje sonunda son resmi çizmelerini istediğimizde; daha detaylı, işte böcek, kırkayak, peygamber böceği, uğur böceği gibi daha detaylı resimler çıkardıklarını gördük. Böylelikle proje esnasındaki tüm gelişim sürecini gözlemleme fırsatı bulduk.
  • Neden Aynı Bölgede 2 Okul Açtınız? Okullarınız Arasında Fark Var mı?
    Çocuklarımızla ilgili verilen her kararda, onların ihtiyaçlarını merkeze koymak ve "çocuğa görelik" ilkesini uygulamak bizim için çok kıymetli. Bu nedenle 2 - 3 yaş gruplarımız, merkez olarak. 4 - 6 yaş gruplarımız, Eryaman şube olarak ayrılmalarının aslında ana nedeni, uyuyan ve uyumayan gruplarımızın aslında mimari olarak farklı binalarda eğitim öğretime devam etmeleri. Çünkü öğlen uyku saatinde 2 - 3 yaşlarımız uyurken, 4 - 6 yaşlarınız uyumuyorlar ve gerçekten ses konusunda izole etmek hiç mümkün olmuyor. Edindiğimiz deneyim bunu gösteriyor. Bu nedenle farklı mimari yapılarda olmaları; hem ses açısından izole olmalarını hem de 2 yaşla 6 yaş gibi arada ciddi fark bulunan çocukların, koridorda dahi karşılaştıklarında kaygı duymalarına engel oluyor. Bu ilkeye göre bir diğer uygulamamız, çocuklarımızla ilgili olan tüm alanlarda, kapıların alt kısmında çocuk boyuna uygun şekilde gözlem camların olması. Çünkü çocuklarımız, bu sayede merak duygularını gideriyorlar.
  • Beslenme Konusunda İzlediğiniz Yol Nasıl?
    Beslenme konusu okulumuzda, en titizlikle ilgilendiğimiz alanlardan bir tanesi. Çünkü çocuklarımız gelişim dönemindeler ve bu dönemde, hem sağlıklı besinler ile tanışmalılar hem de kendi ihtiyaçları ve gelişimleri için gerekli olan tüm besinleri almalılar. Aynı zamanda hayatları boyunca sağlıklı bir beslenme kültürü oluşturmaları çok kıymetli. Bunu sağlayabilmek için de beslenme uzmanlarımız, çocuklarımızın yaş gruplarına göre gelişimleri için ihtiyaç duyulan bir beslenme menüsü hazırlıyorlar. Beslenme menümüzde yer alan yemeklerimizi pişirirken kullandığımız ürün kalitesine ve pişirme yöntemlerine çok dikkat ediyoruz. Okulumuzda tereyağı dışında katı yağ kullanmıyoruz. Bunun dışında kışlık menemen, erişte, tarhana, ekmek, günlük mayalanan yoğurt gibi tüm ürünleri, okul mutfağımızda hazırlıyoruz. Ayrıca yemekleri buharda pişirmeye özen gösteriyoruz.
  • Okulunuzda Doğum Günü Kutlaması Yapıyor musunuz?
    Doğum günü olan çocuğumuz, arkadaşlarıyla birlikte bir yaş pasta atölyesi düzenliyor. Bu atölyede, grup olarak, çocuğumuzun tasarladığı yaş pastayı üretiyorlar ve burada beslenme kültürümüze uygun olarak, şekersiz bir şekilde üretimini gerçekleştiriyorlar. Normal zamanda ya da doğum günlerinde dışarıdan hazır paketli gıdalar, yiyecek ve içecekler kabul etmiyoruz.
  • Okula Alışma Oryantasyon Süreci Nasıl İlerliyor?
    Oryantasyon sürecini planlarken, minimum 3 gün, maksimum 12 gün olacak şekilde çocuklarımızın kaygılarına ve bireysel farklılıklarına göre değişen bir planlama yapıyoruz. Bunu yaparken de çocuğumuza, onunla birlikte eşlik edecek, okula beraber geleceği, bekleme alanında bekleyebileceği ve sonra çocuğumuzla birlikte okuldan ayrılacağı birine refakat etmesini istiyoruz. Bu, öncelikle tercihimiz annemiz ya da babamız, eğer mümkün olmuyorsa, anneanneniz babaanneniz ya da dedemiz olabilir. Ailemizin çocuğumuza eşlik ettiği dönem tamamlandıktan sonra, çocuğumuzun bireysel olarak oryantasyonu devam ediyor ve maksimum 6 haftada tamamlanıyor. 6 haftanın sonunda çocuğumuz kaygılarından uzak, terk edilmişlik duygusu yaşamadan, mutlu bir şekilde ve okulda kendini güvende hissederek devam ediyor. Bu sayede çocuğumuz ebeveyniyle arasında kurduğu bağı okulda da devam ettiriyor.
  • Ödül - Ceza Disiplini Konusundaki Tutumunuz Nasıl?
    Okulumuzda ödül ve ceza sistemi kullanmıyoruz. Ödül ve ceza bireyleri dıştan güdüleyen bir sistem. Fakat biz kurum olarak içten güdümlü bireyler yetiştirmek istiyoruz. Dıştan güdülenen çocuklar, ödül geldiği için süreci devam ettirip ödül kesildiğinde süreci yarıda bırakırken; içten güdülenen çocuklar süreci daha uzun ve istekli bir şekilde yürütüyorlar. Peki bunu nasıl yapıyoruz? Çocuklarımız uyumsuz bir davranış gösterdiklerinde, her zaman karşımızda yetişkin bir birey varmış gibi onların duygularını anlıyoruz. Uyumlu davranış gösteren çocuklarımızda ise yaşadıkları duyguyu, sonuna dek rahat bir şekilde yaşamaları için fırsat veriyoruz ve sözsel olarak takdirde ve telkinde bulunuyoruz.
  • Okulunuzun Müdür ve Yöneticileri Nereden Mezun?
    Okulumuzu iki eğitimci kardeş olarak 2015 yılında kurduk. Ben; Selçuk Üniversitesi, Matematik bölümünden mezunum. Pedagojik Formasyonu'mu yine aynı bölümde, aynı alan üzerinde tamamladım. Eryaman Şube'de, Kurucu Müdür olarak görevime devam ediyorum. Merkez Şubemizin Kurucu Müdürü, Sümeyra Yurdael ise, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi mezunu. Eğitimciler olarak kurumumuzun başındayız ve bu bakış açısıyla sürece devam ediyoruz.
  • Okulunuzun Eğitim Anlayışı Nasıl?
    Okulumuzda yaklaşık 12 tane branş dersimiz var fakat biz kurum olarak, merkeze akademik eğitimi koymak yerine, çocuklarımızın merak ettiği, keşfettikleri ve yeni şeyler ürettikleri, dıştan güdülenmedikleri, içten güdülenerek merak duygularını sürekli devam ettirdikleri bir yapıyı kullanıyoruz. Örneğin; okulumuzda açık havada bulunan, "çamurdan hayaller" atölyemiz var ve orada bir emme basma tulumba bulunuyor. Biz o ortamı yaş grubuna uygun materyallerle hazırladıktan sonra, çocuklarımız bu alandayken; şöyle bir olay yaşadık. 3 yaş grubu çocukları, emme basma tulumbanın başındalar. Birisi içine taş attı, diğeri bir dal parçası attı, diğeri oyuncağını koydu ve aralarında şunu konuşuyorlar: bak taş battı, oyuncağım yüzüyor, dal parçası yukarıda kaldı. Aslında 3 yaşındaki çocuklar, yarattığımız alanla "kaldırma kuvvetini" keşfediyorlar. Ama biz onlara kaldırma kuvveti budur ve şurada kullanılır gibi bir öğreti güden yaklaşımla hareket etmiyoruz. Bunu yapıyoruz çünkü 10 yaşından sonra akademik tüm hedefler tolere edilebiliyorken, çocukluk döneminde yaşanan eksiklikler telafi edilemiyor.
  • Eğitim Öğretim Saatleriniz Nasıl?
    Okulumuz; sabah 7.00, akşam 19.00 aralığında hizmet veriyor. Çocuklarınızın güne, sabah kahvaltısıyla birlikte başlamalarını istediğimiz için; en geç 08.30 itibaiyle okulumuzda olmalarını istiyoruz. Saat 9.00, 16.00 aralığında branş derslerimiz ve eğitim programlarımız devam ediyor. Saat 16.00 itibariyle çocuklarımızı yavaş yavaş okuldan ayrılmaya başlıyorlar. Bu süre içerisinde grup öğretmenlerimiz çocuklarımıza eşlik ediyor. Saat 18.00'den sonra ise nöbetçi öğretmenlerimiz, çocuklarımızı uğurlayarak günü tamamlıyoruz.
  • Okulunuza Kaç Yaş Aralığında Kayıt Alıyorsunuz?
    Okulumuz 25 - 66 ayla 36 - 72 ay aralığındaki çocuklarımıza hizmet veriyor. 25 - 66 ay aralığında olan çocuklarımız ile 36 - 72 ay aralığında olan çocuklarımız, farklı mimari yapılarda eğitim öğretime devam ediyorlar. 25 - 66 ay aralığındaki çocuklarımız "Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı" ruhsatına sahip okulumuzda eğitim öğretime devam ederken; 36 - 72 ay aralığındaki çocuklarımız "Milli Eğitim Bakanlığına" bağlı resmi ruhsata sahip okulumuzda, eğitim öğretime devam ediyorlar.
  • Okulunuzun Fiziki Ortamı Nasıl?
    Okulumuz, mimari olarak okul öncesi eğitim standartlarına uygun şekilde planlandı. Mevcut olan bir yere okula dönüştürmek yerine, sıfırdan, okul olarak inşa edilmiş bir mimari yapıya sahibiz. Burada proje çizim aşamasından inşaat sürecine, basamak boylarına, güvenlik kısmına, asansörün kapasitesine, hatta camların kırılmaz oluşuna kadar, birçok şekilde detaylandırdık. 25 - 66 ay aralığındaki çocuklarımız; merkez şubemizde yer alırken, 36 - 72 ay aralığındaki çocuklarımız; Eryaman şubemizde yer alıyorlar. Mimari olarak iki farklı bina kullandığımız için, özellikle 25 - 66 ay aralığındaki çocuklarımızın merdiven kullanmaları, çok büyük bir risk faktörü olduğundan; çocuklarımız öğretmenleri eşliğinde, çocuk kilitli asansörleri kullanarak ulaşımı sağlıyorlar. 36 - 72 ay aralığındaki çocuklarımız; Eryaman Şube'de eğitim öğretime devam ediyorlar. Orada çocuklarımız hem öğretmenleri eşliğinde çocuk kilitli asansörleri yine kullanıyorlar. Ancak bununla birlikte merdiven kullanımına da mutlaka hareket etmeleri açısından teşvik ediyoruz.
  • Sınıf Mevcutları ve Sınıf Oluşturma Kriterleri Nasıl?
    2 yaş gruplarımız maksimum 12, 3 yaş gruplarımız maksimum 14, 4 yaş üzeri tüm gruplarımız maksimum 16 kişiden oluşuyor. Gruplarımızı oluştururken, çocuklarımız arasındaki maksimum yaş aralığının 6 ila 9 ay aralığında olmasına özen gösteriyoruz. Ancak ilkokula hazırlık gruplarımızdaki çocuklarımız, aynı anda birinci sınıfa başlayacak olan çocuklarımız olduğundan, ilkokula hazırlık gruplarında en büyük çocuğumuzla en küçük çocuğumuz arasındaki ay farkının 12 ayda stabil tutulmasına özen gösteriyoruz. 2 ve 3 yaş gruplarımızda, her sınıfta iki öğretmenimizle birlikte çalışıyoruz. 4 - 6 yaş gruplarımızda ise her sınıfta bir ana öğretmen, bunun dışında lavabolarda ve koridorlarda destek olan yardımcı öğretmenlerimizle birlikte çalışıyoruz.
bottom of page