Şehir yaşamı ve apartman hayatı yetişkinleri olduğu kadar çocuklarımızı da topraktan uzaklaştırdı. Acımasız ve yoğun bir hayat sunan şehir yaşamı stresin daha küçük yaşlarda oluşmasına sebep oldu.
Bizler tarlalarda, doya doya toprakla oynayarak büyümüşken şimdiki çocuklar pamuklara sarılarak cam fanuslarda büyüyorlar. Modern toplum hem yetişkinleri hem de çocuklarımızı topraktan uzaklaştırdı, tam bir tüketim toplumu yarattı.
Yeni neslin üretimden haberi olmaması, toprakla hiç haşır neşir edilmemesi hem hazır gıda tüketiminde yanlış beslenmeye yol açtı hem de gerçekten çocuklar sofralarına gelen ürünlerin gelişim sürecinden bihaber yaşam sürmeye mahkum edildi.
Toprakla oynayan çocuğun bedensel ve ruhsal gelişimi her zaman daha hızlı ilerliyor. Çocukların gelişiminde sosyal hayat şüphesiz çok önemli bir yere sahip. Okul öncesi dönemde sosyal iletişim becerilerinin çok büyük önem arz ettiğini düşünürsek sosyal hayatlarında doğa ile baş başa bırakılan çocukların akran iletişimi de şüphesiz ileri düzeyde olacaktır.
Doğada serbestçe koşan, etrafındaki ağaçları, böcekleri inceleyen çocuğun kendine olan özgüveni de gelişiyor. Çocuk hem bir şeyler yapabildiğini, keşfedebildiğini görüp mutlu oluyor hem de enerjisini atacak ortam yaratıyor. Modern hayatın katılığına uyum sağlamak zorunda kalmayan çocuklar ve nesiller için hava ile toprak ile su ile çamur ile hayvanlar ile temas çok önemli bir boyut kazanıyor.
Doğal ortamlarda sunulan serbest yaşam hepimiz için doğanın sunduğu bir terapi metodu değil mi zaten? Çok Önemli Çocuklar Anaokulu olarak anne ve babalarımızın yoğun iş yaşamında, çocukların katı bir hayat sürmemesi gerektiğinin farkındayız. Bu nedenle çocuklarımızı doğa ile buluşturup inceleme gezilerine dâhil etmek, toprakla üretimin bir parçası halinde yetiştirmek, Çok Önemli Çocuklar Anaokulu idareci ve öğretmenleri olarak tüketim toplumundan uzaklaşıp çocuklarımızı üretim toplumunun birer parçası olarak geliştirmenin esas olduğu bilincindeyiz. Modern hayatın tüm katılığı ile karşımızda olduğu bu yıllarda gelecek nesillerimize sağladığımız her farkındalık dünyamıza ve geleceğimize yepyeni bir bakış kazandıracak.
Bir eğitimci kuruluşu olan Çok Önemli Çocuklar hem üreten neslin devamlılığı hem de okul öncesi dönemdeki çocuklarımızın sosyal, bedensel ve ruhsal açıdan tam destekli gelişimi için TARIM AKTİVİTELERİNE büyük zaman ayırıyor.
Çocuklarımız markette kabuğundan çıkıp paketlenmiş ayçiçeği ile karşılaşmalarına rağmen, Çok Önemli Çocuklar ailesine dâhil olunca çekirdeğin tüm üretim aşamalarına bizzat şahit oluyor ve ayçiçeğinden çekirdek yemenin mutluluğu ve heyecanı ile sınırsız beyin gelişimine katkı sağlıyorlar.
“Ayçiçeklerinin hepsini koparmayalım öğretmenim, birkaç tane de kuşlara ayıralım” diyen bir çocuğun vicdan gelişimi, hayvanlara karşı sevgisi bu hayatta en anlamlı duruşlardan birisi ve ömür boyu bir insana yetecek bir duygusal tatmin.
“Sana az da yeter” diyerek gereksiz ve ihtiyaç olmayan hiçbir şeyi tüketmemekle birlikte, üretmenin farkında olan nesiller yetiştiriyor olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Çok Önemli Çocuklar olarak hayatımız boyunca geleneksel ve kültürel tüm değerlerimizi geleceğimiz yavrularımıza aktarmaya devam edeceğiz.
Sevgilerimizle…
Özge YURDAER BÜLBÜL
Matematik Öğretmeni
Çok Önemli Çocuklar Kurucu Müdürü
Comments